Diplomatlar, AB'nin yeni önlemlerinde iki yönlü bir yaklaşım izlediğini ifade ediyorlar. Birincisi, AB, Rusya'nın askeri veya savunma sanayisini geliştirebilecek mal ve teknolojinin Rusya üzerinden geçişini yasaklıyor. Bu durum, son aylarda Avrupa'dan ithalatlarında ve Rusya'ya ihracatlarında büyük ve ani artışlar görülen Kazakistan, Gürcistan veya Özbekistan gibi ülkelere bu tür ürünlerin akışını kısıtlayabilir.
Buna ek olarak AB, üye ülkelere, Rusya'ya tedarik sağladığına inanılan ülkelere doğrudan hassas çift kullanımlı mal ve teknolojilerin satışını kısıtlayan ihracat yasakları uygulama yetkisi veriyor.
Almanya, adımların nihayetinde Rusya ile ticareti de genişleyen Çin de dahil olmak üzere önemli Avrupalı ortakları hedef almak için kullanılabileceğinden korktuğu için tedbirleri önlemi bir şekilde sulandıran bir grup ülkeye öncülük etti. Sonuç olarak, üye devletler ihracat yasaklarının yalnızca "istisnai, son çare" bir adım olarak kullanılacağını kabul etti, bir diplomat, ihracat yasağının "Batı'nın yaptırımlarını atlatma için kullanılma konusunda süreklilik gösteren ve özellikle yüksek risk altında olduğu gösterilen" ülkelere karşı kullanılacağını ifade etti.
Bazı Avrupalı diplomatlar, ihracat yasağı rejiminin asla kullanılmayabileceğini, ancak şirketleri Rusya'ya Batı malları sağlayan ülkelere bu faaliyetleri bastırmaları için baskı yapmak için yararlı bir araç olacağını söylüyor.
Bununla birlikte, üçüncü ülkeleri AB yaptırımlarıyla hedef alma kararı, geleneksel olarak AB üyesi olmayan ülkeleri kısıtlamalarına uymaya zorlama çabalarından kaçınan bloğun önemli bir değişimini temsil ediyor.
Yeni yaptırımlara ayrıca, Batı petrol fiyat tavanını aşmak için Rus petrolünü gemilerle transfer ettiğinden şüphelenilen gemilerin AB limanlarından girişini yasaklayan bir tedbir de yer alıyor. Diplomatlar, AB'nin ayrıca 71 kişi ve 33 kuruluşu kara listesine ekleyeceğini ve Rusya'nın önde gelen beş medya şirketine yönelik yaptırımlarını genişleteceğini söyledi.