Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Filistin'e yönelik uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı saldırılarının ardından Türkiye'nin, 2 Mayıs itibarıyla İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerini tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurduğu hatırlatıldı.
Buna rağmen bazı basın organlarında bu konuda "gerçekleri çarpıtan, mesnetsiz, manipülatif haberler" yapılması sonrası açıklama ihtiyacının doğduğu belirtilen açıklamada, Türkiye'nin 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail'in insanlık dışı saldırılarının durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, kalıcı ateşkesin sağlanması için en üst düzeyde girişimlerde bulunduğu, diplomasinin tüm araçlarını en yoğun çaba ile kullandığı ve Filistin'e en çok insani desteği sağlayan ülke olmayı sürdürdüğü vurgulandı.
"İSRAİL İÇİN GÜMRÜK SİSTEMİ KAPALIDIR"
İsrail'in saldırılarını durdurmaya yönelik politikalarının bir devamı olarak söz konusu ülke ile ticaretin 7 Ekim 2023 tarihinden sonra, aylık ticaret rakamlarına yansıdığı gibi, yavaşladığı kaydedilen açıklamada, sonrasında 9 Nisan itibarıyla 54 grupta 1019 farklı üründe Türkiye'den İsrail'e ihracatın durdurulduğu ve aşamalı bir şekilde hayata geçen bu adımların bir devamı olarak, İsrail hükümetinin uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakması ve Gazze'nin içine insani yardımları engellemesi üzerine 2 Mayıs itibarıyla İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerinin tamamen durdurulduğu bildirildi.
Açıklamada, "2 Mayıs tarihinden sonra ülkemizden İsrail'e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesi, veyahut İsrail'den ülkemize ulaşan hiçbir İsrail sevkiyatı bulunmamaktadır. İsrail için gümrük sistemi kapalıdır." ifadeleri kullanıldı.
"İHTİYAÇLARA YÖNELİK SEVKİYATIN FİLİSTİN VARIŞLI OLDUĞU TEYİT EDİLİYOR"
Açıklamada, ihracat ve ithalat rakamlarının her ay Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından şeffaf olarak yayımlandığı anımsatılarak, diğer taraftan, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının onay verdiği ve Filistin topraklarındaki ihtiyaçlara yönelik sevkiyatların, bu bakanlığın kontrolünde ve Filistin varışlı olduğu teyit edilerek gerçekleştiği bildirildi. Açıklamada, bu malların münhasıran Filistin tarafından kullanıldığı, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı tarafından da müteaddit defalar paylaşıldığı vurgulandı.
Söz konusu malların Filistin ile ticarete ait olduğunun ticaret verilerinden de anlaşıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin Filistin davasındaki pozisyonu, özellikle İsrail ile ticareti kesmiş olması, bütün dünya tarafından bilinmekte ve vicdan ve ahlak sahibi tüm kesimlerce takdir edilmektedir. Ülkemizin Filistin'e yönelik desteği, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ve halkımızın cansiperane çabaları için son olarak Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 16 Ağustos'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki özel oturumdaki konuşmasında, defalarca ülkemize teşekkür etmiştir. Sayın Abbas konuşmasında, Türkiye'nin İsrail'in Gazze'deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı'na dahil olma kararını ve 'İsrail ile 10 milyar dolarlık ticareti Filistin halkına destek için durdurduğunu' şükranla ifade etmiştir."
Filistin'e yönelik şiddete karşı dünyada ticaretini durduran yegane ülkenin Türkiye olduğu, bu kararlı uygulamanın İsrail tarafından uluslararası kuruluşlar nezdinde de Türkiye'ye karşı bir propaganda malzemesi olarak kullanılmaya çalışıldığı ifade edilen açıklamada, Türkiye'nin ticareti durdurmasının İsrail tarafından dahi tenkit edildiğinin altı çizildi.
"TÜRKİYE'NİN DURUŞUNUN GÖLGELENMESİNE İZİN VERİLMEYECEK"
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Hal ve gerçek böyle iken aksi yöndeki haberlerin, açıklamaların, bilgilerin tamamı Filistin davasıyla ya da temel insani değerlerle alakalı olmayan ve itibar edilmemesi gereken yalanlardan ibarettir. Yurt içi ve yurt dışı kaynaklı zaman zaman ortaya atılan bu yalanların asıl amacının Türkiye'nin genel dış ticaretine ve ekonomik gelişmesine sekte vurmaya çalışmak olduğunun farkındayız. İsrail hükümeti derhal ve kalıcı ateşkes ilan edene, Gazze'ye yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye ve Gazze'de yeniden imar faaliyetleri başlayıncaya kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır. Bununla birlikte Filistin davasının ve zulüm altındaki mazlum coğrafyaların her daim yanında olan ülkemizin bu duruşunun, maksatlı yalan haberler ve İsrail'e hizmet eden kara propagandalarla gölgelenmesine izin verilmeyecektir."