Reuters'in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, böyle bir değişiklik, şu anda beklemeye alınmış durumda ve Temmuz ayında da bir karar alınması beklenmiyor. Bu, ECB'nin kolay para döneminden bankaların artık nakit fazlası olmadığı ve merkez bankasından borç alması gereken bir döneme geçişinin bir parçası olacak.
Bu konu, ECB uzmanları tarafından çarşamba günü düzenlenen bir seminerde gündeme getirildi. İlk tartışmalara, ECB'nin faiz oranlarını 22 yılın en yüksek seviyesine çıkardığı ve yüksek enflasyonla mücadele etmek için para basma programını sonlandırdığı bir politika toplantısının ilk günü gerçekleşti.
ECB şu anda bankalara mevduatları için %3,5 faiz öderken, bankalar haftalık %4 ve gecelik %4,25 faizle merkez bankasından borç alabiliyor.
ECB faiz oranları arasında fark, 2014 yılın faizler negatif bölgeye itilmeye başlanmadan önceye ve enflasyonun çok düşük olduğu bir döneme kadar eşti.
Farkların eşitenmesi konusu, ECB'nin bankacılık sisteminde dolaşan fazla nakit miktarını ne kadar tutmak istediğine karar vereceği daha geniş bir incelemenin bir parçası olacak.
Kaynaklar, bankaların hala yeterli rezervi olduğunu ve ECB'den çok az borç aldıklarını belirttikleri için politika yapıcıların çoğunluğunun bu konuyu hızla reddettiğini söyledi. Ayrıca, ellerinin faiz oranı artışları ve bankanın bilançosunun küçültülmesiyle zaten dolu olduğunu savundular.
Ancak, likiditenin bankacılık sisteminden ��ekilmesiyle birlikte bu konunun önümüzdeki aylarda daha da önemli hale gelmesi bekleniyor.
Bu durum, ECB'nin neredeyse on yıllık teşvik süreci boyunca satın aldığı trilyonlarca euroluk tahvilin bir kısmını yenilemeyi bırakması ve bankaların kredilerini geri ödemesiyle gerçekleşecek.
