Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, "Finansal İstikrar Raporu"nda sıkı finansal koşullar iç talepteki dengelenme sürecine katkı verirken, dezenflasyon sürecinin devam ettiği aktarıldı. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Parasal aktarım mekanizması güçlenirken finansal piyasalardaki fiyatlamalar politika faiz oranı ve beklentiler ile uyumlu şekilde oluşmaktadır" ifadelerini kullandı.
TL LİKİDİTE FAZLASI ETKİN ŞEKİLDE YÖNETİLİYOR
Sıkı para politikası duruşu ve makroihtiyati çerçeve, kredi büyümesinin iç talebi dengeleyici nitelikte ılımlı bir patikada seyretmesinde etkili olmaktadır." ifadesini kullandı. Banka bilançolarında TL mevduatın payının istikrarlı biçimde arttığı, bununla birlikte KKM'nin ve YP mevduatın payının gerilediğine vurgu yapılan rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
"Sistemde oluşan TL likidite fazlası; zorunlu karşılıklar, depo alım işlemleri ve diğer sterilizasyon araçlarıyla etkin bir şekilde yönetilmektedir. Ülke risk primindeki gerileme ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları ile tüm sektörler için yurt dışı finansman koşulları belirgin bir şekilde iyileşmektedir.
HANEHALKI BORÇLULUĞUNDA DÜŞÜK SEVİYE KORUNUYOR
Reel sektörün düşük borçluluğu, sıkılaşan finansal koşulların firma bilançolarına ve bankacılık aktif kalitesine etkisini sınırlamaktadır. Hanehalkı borçluluğundaki düşük seviye korunmakla birlikte borç kompozisyonunda bireysel kredi kartı ve kredili mevduat hesabının payı artmıştır.
Bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi TGA oranlarında bir miktar artış görülürken, bu borçlara yönelik devreye alınan yapılandırma imkânının risklerin yönetilmesine katkı vermesi beklenmektedir. Bankacılık sektörünün kârlılık göstergelerindeki gerilemeye rağmen, içsel sermaye üretimi sermaye yeterliliğini destekleyici düzeydedir."
SIKI DURUŞUMUZ DEVAM EDİYOR
TCMB Başkanı Karahan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak finsansal istikrara ilişkin konuları yakından izlediklerini ve son gelişmelerin bir özetini yılda iki defa yayımlanan Finansal İstikrar Raporu aracılığıyla kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Finansal İstikrar Raporu'nun önceki sayısından bu yana, finansal koşullardaki sıkılık korunurken, dezenflasyon süreci devam etmektedir. Finansal koşullardaki sıkılık, iç talepteki dengelenme sürecine katkı verirken cari dengedeki iyileşme belirginleşmiştir.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, makroihtiyati politikalarla desteklemeye devam ediyoruz. Nitekim, güçlendirdiğimiz makroihtiyati çerçevenin de katkısıyla kredi büyümesi dezenflasyon patikası ile uyumlu hareket etmektedir. Parasal aktarım mekanizması güçlenirken finansal piyasalardaki fiyatlamalar politika faiz oranı ve beklentiler ile uyumlu şekilde oluşmaktadır.
TÜRK LİRASINA OLAN GÜVEN ARTTI
Dezenflasyon sürecinin devam etmesi, Türk lirası varlıklara olan ilgiyi ve güveni artırmaktadır. Türk lirası mevduat payında istikrarlı yükseliş sürmektedir. Kur korumalı mevduat bakiyesinin önemli ölçüde gerilemesi, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmiş ve Merkez Bankası bilançosu üzerindeki riskleri azaltmıştır. Kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı para politikası mevduat faizlerinin Türk lirası tasarrufları destekleyici seviyelerde kalmasını sağlamaya devam edecektir.
Mevcut politika bileşimi, Türkiye ekonomisine yönelik risk algısının iyileşmesini ve risk priminin düşüşünü desteklemektedir. Bunun bir yansıması olarak firmaların ve bankaların yurt dışı borçlanma kabiliyeti güçlenmiştir. Firmaların düşük borçluluk seviyesinin de katkısıyla, finansal koşullardaki sıkılaşmanın aktif kalitesi göstergelerine yansıması sınırlı olmuştur. Bankaların ihtiyatlı karşılık politikalarına ek olarak güçlü sermaye ve likidite tamponları risklerin yönetilebilir seviyede kalmasını sağlamaktadır.
Küresel ve yurt içi makro finansal görünümün yanı sıra finansal istikrara ilişkin güncel gelişmelerin yer aldığı Finansal İstikrar Raporu'muzun 39'uncu sayısının tüm okuyucular için faydalı olmasını dilerim."